Size bir telefon kadar yakınız, bizi arayın
0 216 313 58 15 - 16 | 0 533 398 75 29

İnsanımız Asansörlerin Değerinin Farkında mı ?

İnsanımız Asansörlerin Değerinin Farkında mı ?

Maalesef, insanımız asansörün değerinin farkında değil! Bırakınız orta direk dediğimiz kesimi, varlıklı ailelerin bile oturduğu villalarda, apartmanlarda, iş yerlerinde kullandıkları uzun süredir çalışan ve artık modernizasyon gerektiren asansörler için, asansörün bakım ve servis hizmetlerini yapacak firmada, nitelikli servis kriterleri aramak yerine daha çok ucuz maliyetli teklifleri benimsiyorlar! Oysa bakım ve modernizasyon işi önemlidir.

Asansörün bakımını yapan veya yapacak firmanın yapısı, sektördeki konumu, konusuyla ilgili geçerli sertifika durumu, teknik eleman gücü, olabilecek arızalara müdahale yeteneği sorgulanmadan sadece fiyat odaklı seçimler asansörün performansını doğrudan etkileyebilir. Görsel yönden şık, bakımlı, iyi çalışan ve emniyetli bir asansör gerekmektedir.

Ülkemizde kentler ve binalar büyüyor. [gelişme değil daha çok büyüme] Düne kadar kırsalda küçük bir evde yaşayan insanlar kentlerimizde yüzlerce insanın yaşadığı çok katlı binalarda yaşamaya başladılar. Asansörle tanıştılar! Evinden çıktığında duvarda ilk kez gördüğü iki butona birden basması bu yüzden fazla yadırganmamalıdır! Çünkü; kent yaşamı onun için çok büyük bir değişimdir. Ne yazık ki, göçle kentlere gelen insanlarımızın, yeni yaşamlarına uyumu için hiçbir eğitim verilmemektedir. Bu durumun kentteki yaşamı olumsuz etkilediği bir gerçektir. Zira; kentlilik bilinci olmayan bir insanın bu özelliği kazanması yıllarını alacaktır. Bana göre, çoğumuzun şikayetçi olduğu büyük kentlerimizdeki karmaşanın önemli bir sebebi, plansız yapılanma sonucunda kentlerimizin birer mega köy kent halini almış olmasıdır. Ben kentlilik bilincini önemsiyorum. Sadece hepimiz için çok önemli bir araç olan asansörümüzü değil, yaşadığımız kenti sahiplenebilmek adına önemsiyorum. Ancak toplumun geneline baktığımızda, insanlarımızın yaşadığı kenti sahiplenemediğini görmekteyiz.

Misal; sokakta karşılaştığımız birine sorsanız uzun süredir yaşadığı kent yerine, doğduğu kenti size söyleyecektir, oralıyım diye! Oysa kırsalda doğduğu yöreyi çoktan terk etmiş, büyük kente göç edeli yıllar olmuştur! Doğduğumuz yer olmayabilir yaşadığımız kent, hayatı değerli kılmak için kendimizi geliştirdiğimiz sonuç olarak da doyduğumuz yerdir yaşadığımız bu kent. Evimiz, ailemiz, işimiz, sevgilimiz, okulumuz, arabamız, köpeğimiz, kafeste kuşumuz velhasıl bize ait ne varsa anlamlı bulduğumuz oradadır artık. Bu sahip olduğumuz büyük bir değerdir aslında. O halde bu değerin farkında olmamız gerekiyor. Bir insan farkında olmadığı bir şeyi nasıl sevebilir, sahiplenebilir ki?

Gerçekçi olmak gerekirse, ülkemizde kent yaşamının yeni olmasından kaynaklanan bir bilinç eksikliğidir bizim insanımızın başına gelen. Doğduğu yöreden kaçarcasına geldiği kentteki yaşam mücadelesi ilk sırayı alır açık ara, çoğu kez de günü kurtarma telaşıyla geçer yıllar, hiçbir şeyin farkında olmadan.. Bu gün ülkemizde bir çok büyük kentimiz önemli ölçüde turist alan dünyada kabul gören kongre merkezleri arasında. Bu tür organizasyonlarla binlerce, milyonlarca insan durmadan dünyadaki büyük şehirler arasında yer değiştiriyor. Zaman günümüz insanı için çok değerli, yerleştiği otelde odasına çıkmak, toplantısına yetişmek için asansörün önünde zaman kaybetmek istemiyor. Bu nedenle otelde konumlanan asansör adedinin, kapasitesinin ve hızının doğru seçilmiş olması, kalan misafirlerin memnuniyeti açısından çok önemlidir. Zira; memnun kalmayan müşteri kendisini oraya davet eden organizasyona asansörler hakkında şikayette bulunacaktır! Asansörden kaynaklı şikayetlerde tur iptallerinin dahi olduğu, insanların başka ülkelere kaydığı günümüzde sık yaşanan bir gerçektir. Bu noktada da asansörün ne kadar önemli bir araç olduğu bir kez daha karşımıza çıkıyor.